“Dört kitabın ma’nası tamamdır bir elifte,
Sen elif dersin hoca, ma’nası ne demektir.”

Aybebe’de öğretmen demektir. Onu Aybebe’de görebilmek için sarfedilen özel bir çaba demektir.

Artan öğrenci sayımızı göz önünde bulundurarak bir öğretmen arayışındaydık. Sevgili Pınar Öğretmenimizin tavsiyesiyle Elif öğretmenimizle görüştük. Daha önce farklı bir kurumda çalışmış, ama doku uyuşmazlığından ayrılmak durumunda kalmış. O da teyzesinin bir yaşındaki çocuğuna iki yıl dadılık yapmış. Hoş beşten sonra anladık ki biz bu öğretmenle çalışmalıyız. Tamam size bir sınıf oluşturalım, sezon başında da başlayalım dedik; ama, ertesi gün üç yaştaki Songül öğretmenimizin bir ay sonra düğün yapıp ayrılacağını duyunca, hoop dedik, o zaman bir geçiş yaşamamız lazım, Elif öğretmeni arayalım, hemen gelsin başlasın demeliydik. Tabi sözü vav gibi evirip çevirmek lazımdı: “Hayır biz aslında demiştik ki yarın gel başla!”

Songül öğretmenimizin yanında üç yaşlarımızla başlayan Elif Öğretmen, şu an dört yaş B sınıfı öğretmenimizdir. Ortama ısındıkça içindeki öğretmenlik cevheri açığa çıkmaya başladı. Biraz zor gülerdi, ama şimdi artık içindeki coşku yüzüne de yansıtıyor. Özel bir öğrenciyle, özel bir ilgi; onu bizim için özel bir öğretmen konumuna getirdi.

Elif öğretmenin bir çok öğrencisi vardır, vardır ama, o çoklar aslında tek olmuştur. Sanki tek bir çocukla ilgileniyormuş gibi her çocuğuyla ilgilenir. Tekler birdir. Yani çoklara sevgisi tektir. Yani, her çocuğa tek bir sevgi verir. Ne fazla ne eksik. Herkese aynı. Bu zordur. Bunu başarabilmek için elif olmak gerektir. Tıpkı Yunus gibi, sevgiden geçmez, elif’ten be’ye de geçmez. Elif onda sevgidir çünkü. Elif’ten başka harf bilmez.

Çocukları onun kucağında olmaya bayılıyor. Hele Eymen, hele Eymen. Elif öğretmenim orda durur öylece de, kucağındaki Eymen’i fark etmezsiniz bile. Erimiştir Eymen öğretmeninin kucağında.

Bakışlar önemlidir. Ahmetimizin öğretmeniyle bakışması yok mu, öylesine içten, öylesine candan. Pırıl pırıl. Neler söyler bu bakışlar bilinmez.

Öğretmen çocuklar için rol modeldir. Elif Öğretmenimizin çıtıpıtı kızları bazen sınıflarında Elif Öğretmencilik oynarlar. Başlarlar arkadaşlarına sınıf kurallarını anlatmaya. Ah ne de güzel oynarlar. Onlar oynarken, kıpır kıpır bir yürek uzaktan onları şaşkınlıkla, ağzı açık izler.

Okul halidir, bazen bir çocuğumuzun bir yeri incinse, aynı yer öğretmenimizde de incinir. Hemen incinen yerin etrafında pervane olunur, sarılır sarmalanır.

Tükenmeyen sabır Elif öğretmenimizdedir. Tükenmeyen çaba da. Çabalar hep daha iyisi içindir. Nasıl daha faydalı olabilirim içindir.

Elif öğretmenimizin daha yazıya gelecek çok özelliği vardır da biz şimdilik bu kadarıyla yetinelim. Gün olur, devran döner bir bakarsın yeni bir yazının konusu yine Elif öğretmenimiz olur. Kim bilir.
Yunusla başladık Yunus’la bitirelim:

“Elif okuduk ötürü,
Pazar eyledik götürü,
Yaradılmışı hoş gördük
Yaratanından ötürü.”