Bir temmuz akşamıydı. Bir telefon. İş görüşmesi için kendinden emin bir hanımefendi telefondaydı. Arzu ederse hemen gelip görüşülebileceği belirtilir. Hanımefendi gelir, kendini tanıtır. Adı Arzu Öğretmendir. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunudur. Anlatır da anlatır. Sorulara net cevaplar verir. Evet evet, aradığımız kişi kesinlikle budur. Kurucunun kafası karışıktır. Tamam, sizinle çalışalım da hangi branşta çalışalım? Değerler öğretmeni olarak olabilir, okulun koordinatör öğretmeni olarak olabilir. İlk görüşme bu şekilde sonuçlanır. Kurucu akşam durumu eşiyle paylaşır, “Ben bugün okulun seyrini değiştirecek, kafamızdaki projeleri uygulayacak bir kişiyle tanıştım.” Eş de çok meraklandı tabi. “Kimmiş bu hanım?” diye? Birkaç gün sonrasında bu sefer Arzu öğretmen eşiyle gelir, bir kez daha ailecek kendisiyle görüşülür ve her konuda anlaşılır. Bir konu biraz muallaktadır. Ücret konusu. O da “Şu kadar öğrenci olursa sizin istediğinizi veririm”le aşılır. Ve yıl içinde de Arzu Öğretmenin isteği karşılanır.

İşte o günden bugüne mavi gökteki yıldızlarla, kara yerdeki Aybebe arasındaki tüm melekler; Arzu Öğretmenimizin başarısına duacıdır, Aybebe’deki mahsun çocuk gönüllerin koruyucusudurlar.

Arzu Öğretmen, zaman zaman değerler öğretmeni, zaman zaman da koordinatör öğretmenimiz olarak görev yapıyor. Şu anda da veliyle öğretmen, öğretmenle yönetim arasında bir köprüdür. Köprü olmak her zaman güzeldir. “İnsanlar köprü kurmak yerine, duvar ördükleri için yalnız kalırlar.” Sevgi köprü olmaktır kalpten kalbe. Çocuktan kalbe, kalpten aileye…

Bir okulun güzel, gösterişli, her bir malzemesi yerli yerinde, şatafatlı olması okul olması için yeterli değilmiş, tecrübeyle öğrendik. Okul; köşelerden, dolaplardan, görkemli eşyalardan ziyade, içine güler yüz ve sevgi katılmış, gelecek bugünden hissedilmiş, benzeri hiçbir yerde bulunmayan bazı tatlardan, bazı pastoral renklerden bazı seslerden kurulu, ahenkle yapılmış somut ve sıcak bir kavramdır. İşte bu ahengin notası, bu ahengin teli, orkestranın şefi Arzu Öğretmendir. Ve onun yönetimindeki saz arkadaşları olan öğretmenlerimizdir.

Anaokulu sadece çocuklara bakılan, sağlıklı bir ortam değildir. -Zaten bizleri bakıcı gibi gören bütün zihniyeti reddediyor ve bu zihniyetteki velilerin çocuklarını okulumuza kayıt yapmıyoruz- Okulumuz, çocukların geleceklerinin inşa edildiği, gelecekte insan olmanın şükrünü yaşayacağı, bir takım evrensel değerlerle süslendiği bir yuvadır. Tohumlar atılır küçücük beyinlere. Belki attığımız bu tohumların fidana durduklarını bizler görmeyeceğiz, tıpkı kıyamet gününde dikilen ağaçların meyvesi gibi. Olsun, biz bir emri yerine getiriyoruz. İşte bu emri Arzu Öğretmenin rehberliğinde tüm öğretmenlerimizle yerine getiriyoruz.

Arzu öğretmen önce kendi aleminde sihirlenmiş, dolayısıyla değerler eğitimi için girdiği sınıflarda öğrencileri efsunlaması da kendi efsunundandır. En büyük zevki de kendi alemindeki değerleri bütün ahengiyle yansıtabilmesidir. Çocuklarımızın sonlu hayatını göklerin sonsuzluğuna asmaya çalışan öğretmendir.

Arzu Öğretmenle çocuklarımız bahar içinde öten şen şakrak bülbüller gibi Aybebe âleminde coşarlar. Bir yatarlar bir kalkarlar, bir sus işareti, bir kahkaha… Kollar yana açılır, hafif hafif çökülür, sonra hafif hafif kalkılır. İki el bir araya getirilir sağ yanağa bitiştirilip boyun biraz kırılır. Mübarek altı üstü bir şiir öğretiyor işte. Sanki şiiri yaşıyorlar. Sonrasında şiir hareketsiz hatırlanmaz; ama hareketler şiiri hiç unutturmaz. Arzu Öğretmen derslerinde çocuklara öyle bir kanat takar ki, dersten sonra sınıf öğretmeni onları yere indirmek için çok çaba sarfeder.

Neşesiz, yorgun ezgin ve bezgin kişiler öğretmen olmamalıdır. Aybebe’nin öğretmenleri, genç, dinamik, neşeli, sevgi dolu ve şen şakraktır. İşte bu öğretmenlerin okulumuzda çalışmasına sebep Arzu öğretmenimizdir. Personelin alınmasında en çok söz sahibi olan odur. Onun yok dediği okulumuzda yoktur.

Öğretmenlerimizin her birinde ayrı bir üslup ayrı bir zenginlik vardır. Ama her birinde ortak bir tat ve ortak bir zevk vardır. Aybebeli olmak. Aybebe kültürünü öğretmenlerimize dört yıldır en iyi yansıtan Arzu öğretmenimizdir. Bir öğretmene şu planı uygula, şunu şöyle yap dediğinizde istenilen şeye benzer bir şeyi elbette ki elde edersiniz. Ama Arzu Öğretmen Aybebe’nin öğretmenine “şunu şöyle yap” yerine, kendi yüreğini katmasını ister. Aybebe kültürü çerçevesinde kendi üslubunu eserine yansıtmasını bekler.

Güleryüz, sevgi, şefkat, merhamet, ilgi, bütün bunlar Arzu Öğretmende imtizaç etmiş, bir cevher haline gelmiş ve öğretmen özelliği olarak kendini göstermiştir. Arzu Öğretmen kurucumuz Hülya Öğretmenin tabiriyle Aybebe’nin her şeyidir.

Arzu Öğretmenle çalışıyor olmaktan mutluyuz, mutluluğumuzun daim olmasını diliyoruz.

Arzu öğretmene dair, gönlümdeki duyguları bu satırlara vurdum.

Nice nice sözüm olsa işte bu satırlara yazdım.